Polis, İstanbul’da kadınlara da kimlik sormaya başladı!
15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından başlayan olağanüstü hal (OHAL) nedeniyle polis sokaklarda yoğun bir şekilde kimlik kontrolü yapıyor. (OHAL hala devam ediyor.)
Birkaç gün önce polisin 18-20 yaşlarında genç bir kadına kimlik sorduğunu görünce şaşırdım. Bir gün sonra da metrobüs istasyonu çıkışında başka bir polis 30 ve 40 yaşlarında iki kadına daha kimlik sordu. Yine şaşırdım! Çünkü, benim İstanbul’da sekiz yıldır gördüğüm uygulamada polis sadece erkeklere kimlik soruyordu. Polisin kadınlara da kimlik sorduğuna ilk kez şahit oldum.
Şehirlerin girişlerinde otobüsleri durdurup kimlik kontrolü yapan bazı jandarma ekiplerinin de sadece erkeklerin kimliklerine baktığına defalarca şahit oldum.
(Bu arada şehir girişlerinde otobüs durdurup kimlik kontrolü yapmak daha çok Ortadoğu ülkelerine has bir uygulamadır.)
Demek ki bugüne kadar olağan şüpheliler erkeklerdi!
Sıra kadınlara geldi herhalde!
Kolluk kuvvetlerinin kadınlara kimlik sormaması zaten saçmalıktı.
Peki ne oldu da kadınlara da kimlik sorulmaya başlandı?
Bence iki nedeni var:
Birincisi, bazı terör örgütleri kadınların rol alacağı büyük eylemler planlamış ve bunun istihbaratı alınmış olabilir.
Erkekten terörist olur da kadından olmaz mı? Her terör örgütünün kadın militanları vardır. Terör eylemlerinin istatistiği çıkarılırsa kadınların yoğun bir şekilde bu eylemlerde yer aldığı görülecektir. En son canlı yakalanan Taksim bombacısı kadındı...
İkinci neden, kadınların da içinde bulunduğu adliye dosyaları hayli kabarmış olabilir. Kadının ifadesi alınamadığı için soruşturma aşamasında bekleyen o kadar çok dosya var ki anlatamam.
Peki siz, polisin kimlik kontrolü uygulamasını abartılı mı buluyorsunuz yoksa rutin bir görev olarak mı görüyorsunuz?
Kontrol noktalarında gördüğüm kadarıyla bazı vatandaşlar polise “Aslanım, koçum iyi iyi yapıyorsunuz, herkese kimlik sorun” derken; bazı vatandaşların da “Şuradan Afganlar, Suriyeliler geçiyor, onlara sormayıp bana niye kimlik soruyorsun?” şeklinde tepki gösterdiklerine sıkça şahit oluyoruz.
Polisin yoğun kimlik kontrolü ne anlama geliyor?
Bence iki anlamı var.
Birincisi, Suriye savaşından kaynaklanan sorunlar nedeniyle saldırı riski ve istihbarat eksikliği var. İstihbarat eksikliği varsa, sokaktaki insanlara rastgele kimlik sorarak terörist aramak; kumsalda kum tanesi aramak gibi bir şeydir. Batı ülkelerine göre güvenlik anlamında daha geri ülkelerde bile bu kadar yoğun kimlik kontrolü yok. Ben Suriye’de, Ürdün’de, Irak’ta bu kadar yoğun uygulamaya tanık olmadım. Avrupa ve ABD’de zaten böyle bir uygulama yok.
İkincisi, birçok adi suçtan aranan kişi kimlik kontrolü ile yakalanarak adliyelere teslim ediliyor. Kimlik kontrolü, OHAL görüntüsü altında adi suçluları avlama rutinine dönüştürülmüş gibi görünüyor. Bu hoş bir durum değil. Teknoloji gelişti. Polis aradığı şahsı eliyle koymuş gibi birçok noktada yakalayabilir. Bunu yapmayıp, ifadeye gitmeyeni, nafakasını ödemeyeni bulmak için suçsuz vatandaşlara rastgele kimlik sormak hoş bir durum değil.
Polisler de bu işten bıkmış durumda. “Abi kusura bakmayın, günlük 50 kişilik kotamız var onu doldurmak zorundayız” diyorlar.
Komşu semte çay içmeye gidip gelirken bazen dört kez kimlik kontrolünden geçen biri olarak ben de tepki göstermiyorum artık.
Bu arada, polisler başka kimlere kimlik sormuyor?
Kısa pantolonluysanız, temiz traşlıysanız, entel sakallıysanız, iyi giyimliyseniz, beyaz tenliyseniz polis kimlik sormuyor. Bunlar benim sekiz yıllık gözlemlerim, bilimsel bir değeri yoktur ama gözlem işte.
0 Yorum Yapılmış
Habere Yorum Yap
© Neafoni HABER. Tüm Hakları Saklıdır. Haberlerimiz Kaynak Gösterilerek Kullanılabilir