TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan. Fotoğraf: TKP
10.02.2025 00:02:35 / Okunma Sayısı: 101

Komünistlerden Mansur ve İmamoğlu resti

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan: “Kimse bize İmamoğlu-Mansur Erdoğan'ı devirecek bakın herkes birleşti siz de gelin demesin” dedi. 

Türkiye Komünist Partisi (TKP) Antalya İl Örgütü’nün düzenlediği "Yönetemiyorlar, Biz Halkız, Biz Yönetiriz" konulu etkinlikte yüzlerce Antalyalı bir araya geldi. Antalya Belediyesi Feslikan Salonu’nda düzenlenen etkinliğe TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan konuşmacı olarak katıldı. 

 

Ülke gündemini ve uluslararası gelişmeleri bağlantılarıyla ele alan Kemal Okuyan, konuşmasında ülkede yönetme krizinin yaşandığını bununla birlikte kaynak yaratmak adına yayılmacı politikaların güdüldüğünü vurguladı. Okuyan, dünya bir belirsizliğe sürüklenirken muhalefetin ülkede seçenek olamadığını dile getirdi.  Türkiye’nin İran’a dönük bir operasyon hazırlığında olduğunu ifade eden Okuyan, iktidarın iç çekişmelerinin de siyaset alanına yansıdığını ve AKP’nin önümüzdeki dönemde bu konuda farklı zorluklarla karşı karşıya kalacağını belirtti. 

 

İktidarın ekonomi politikalarının sorgulanmadığı CHP’de cumhurbaşkanı adayları tartışmasının yürütülmesine de değinen TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, “Başka tek adamlar görmüyor musunuz?” diye sordu. Ülkenin bir kişinin değil halkın kahramanlaşmasına ihtiyacı olduğunu ifade eden Okuyan, “Kimse bize İmamoğlu-Mansur Erdoğan'ı devirecek bakın herkes birleşti siz de gelin demesin” dedi. 

 

TKP Antalya İl Başkanı Nazlı Ece Mutlu'nun açış konuşması ile başlayan etkinlik yakın zamanda TKP gönüllüsü olan Gülüzar Mete’nin kürsüden Antalyalılara seslenmesiyle devam etti. 

 

 

‘Örgütlü mücadele umudun büyüdüğü yermiş’ 

 

Gülüzar Mete konuşmasında, örgütlü mücadelenin parçası olduktan sonra umudunun arttığını vurguladığı konuşmasında şunları söyledi: 

 

"Partili olmadan önce, yaşamımızın her gün daha da zorlaştığı bu düzen karşısında her duyduğum ve okuduğum habere üzülmekten başka elimden bir şey gelmiyordu. Özellikle kadına, çocuğa, hayvana karşı çoğalan şiddet olayları, gözümüzün önünde gerçekleşen doğa talanı, her gün artan geçim sıkıntıları ve adaletsiz gelir dağılımı; doğal afetlerde yaşanan acılar beni epey umutsuzluğa sürükledi.  

 

TKP gönüllüsü olduktan sonra Kadın Dayanışma Komiteleri’nde görev aldım. Birilerinin hayatına dokunabilmek, örgütlü olarak bir şeyler yapmak kendimi daha iyi hissettirdi. Aslında umut insanın kendisiymiş. Örgütlü mücadele bu umudun dayanışmayla, dirençle büyüdüğü yermiş. Bu yüzden hepimiz örgütlü bir şekilde elimizi taşın altına koyalım ve çocuklarımıza yaşanacak bir dünya bırakmak için beraber mücadele edelim. Birlikte kuracağımız aydınlık bir gelecek var."  

 

 

Etkinlik TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan’ın konuşmasıyla devam etti. TKP gönüllüsü olarak partiye katılan Gülüzar Mete’ye “hoş geldin” diyerek konuşmasına başlayan Okuyan, henüz örgütlü olmayanları da örgütlenmeye davet ederek “Bir arada olmaya, örgütlü mücadeleye ihtiyacımız var. Örgütlülük hava kadar su kadar gereksindiğimiz bir olgu” diye konuştu. 

 

Türkiye ve dünyadaki gelişmeler arasındaki bağlantılara işaret ederek değerlendirmelerde bulunan Kemal Okuyan konuşmasında şu başlıklara değindi: 

 

‘Her olağanüstü durumda iktidarın yönetememe krizleri ortaya çıkıyor’ 

 

İktidar kendi yönetme krizini gizlemek için adım atıyor. Erdoğan ve Özel ile İmamoğlu arasındaki gerilim görünen bir gerilim. Ancak bunun dışında AKP içinde de gerilim sürüyor. Bunu görmeden siyaset yapılamaz.  

 

Bugün "Yönetemiyorlarsa biz halkız, biz yönetiriz" başlığıyla buluştuk. Bu büyük bir söz. Bir komünist partisinin "yönetemiyorlar" demesi önemli bir durumdur. Ekonomik sıkıntılar var, kaynak sıkıntısı çekiliyor ve ülke yönetilemiyor. Bir ülkede sıradışı şeyler yoksa yönetmek kolaydır. Olağanüstü dönemlerde ortaya çıkıyor yönetemedikleri. Deprem olduğunda örneğin ortaya döküldü bu durum. Büyük kaynaklara hükmediyorlar ancak buna rağmen yönetemediler. Karadeniz'de seller oldu, İzmir'de yangın oldu. Yönetemediler. 

 

Daha çok yakın zamanda Bolu'da yangın oldu, 78 yurttaşımız hayatını kaybetti buna yol açan ihmaller bir tarafta, yangına müdahale edilememesi bir tarafta duruyor. Yönetemediler ve yurttaşlarımız öldü. Her olağanüstü durumda iktidarın yönetememe krizleri ortaya çıkıyor ve neticesinde halkımız ölüyor.20 yıldır ülkeyi yöneten bir parti, durumu kurtaracak kadar dahi organize olamıyor ve çarşafa dolanıyor. 

 

‘Yayılmak istiyorlar, çıkarlarına bakıyorlar’ 

 

Bunun arka planında ne olduğuna bakmamız gerekiyor. AKP cicim yıllarında memleketi sata sata kaynak üretti, o zamanlar iyi gidiyor gibiydi. Eğer yağmalarsanız başta kaynak üretirsiniz. Sonra halkı borçlandırdılar, herkesi tüketime alıştırdılar. Sonra işler sarpa sardı, kaynaklar tükendi. 

 

Biz "Yeni Osmanlıcılık" dedik adına, şimdi bir sürü kişi de söylüyor. Büyük şirketler ellerini ovuşturuyor. Yayılmak istiyorlar, şimdi Suriye yıkıldı, çıkarlarına bakıyorlar. 

 

 

‘İmamoğlu'nun ne vadettiği konuşulmuyor’ 

 

Yaşanan saçmalığın kaynağı beceriksizlik ve bu beceriksizlik iktidarda var. Uluslararası alan, bölge karmakarışık. Ekonomik sıkıntılar var, kaynak sıkıntısı çekiliyor ve ülke yönetilemiyor. CHP de yönetilemiyor. Bugün İmamoğlu'nun politikaları, ne vadettiği konuşulmuyor. 

 

Dünya belirsizliğe sürükleniyor, muhalefet iktidar olmak için bir seçenek olduğunu gösteremiyor. 

 

 

‘Türkiye İran’a dönük bir operasyona hazırlanıyor’ 

 

Türkiye AKP eliyle çok büyük rekabete girdi. Dünyanın çeşitli ve çok fazla yerinde Türk şirketler yatırımlara giriştiler ve bu rekabet Türkiye'nin kazanabileceği bir rekabet değil. Peki bunun yönetememeyle ne ilgisi var?  

 

Türkiye’nin sınır ötesindeki her varlığı tehdittir. Dediler ki Türkiye’nin güvenliği sınır ötesinden başlar. Bırakın bunları. Türkiye'nin güvenliği halkın güvenliğinden başlar. Bir taraftan tarikatlar bir taraftan holdingler memleketi ahtapot gibi sardı. Her bakanın bir tarikatla bağlantısı var. Bu vaziyette yönetemezsiniz zaten.  

 

Türkiye İran'a dönük bir operasyona hazırlanıyor. Bu sadece silahla hazırlık değil, medya halkı da hazırlıyor. İran’da mollalar rejimi halk düşmanıdır buna itirazımız yok ama İran'a dönük bir müdahaleye itirazımız var. Nasıl ki Türkiye'ye dönük bir ABD müdahalesi olsa ülkemizi savunacaksak bir başka ülkeye müdahaleye de itirazımız var. 

 

 

‘AKP çok daha zorlu başlıklarla karşılaşacak’ 

 

“Teğmenler konusunda ise uğraştılar, dosyayı değiştirdiler, yargıçlara müdahale edildi ama sonuç yine de 5-4 oylamada. Her başlıkta ne yaptığını bilemeyen, mekanizmalarını işletemeyen bir AKP’den bahsediyoruz. O da bunun karşısında muhalefetin üstüne giderek kendi iç çekişmelerini oraya yansıtıyor.  

 

AKP içinde hangi kavga varsa bu kavgalar muhalefette de var. Her tarikatın parlamentodaki her partide bağlantıları var. Her holdingin bağlantıları var. AKP çok daha zorlu başlıklarla karşılaşacak.” 

 

Konuşmasında Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat'ta yapması beklenen açıklamasına da değinen Okuyan şöyle devam etti: 

 

Öcalan’ın açıklaması için 15 Şubat tarihi verildi. Bahçeli büyük büyük konuştu, Erdoğan konuştu. ‘Kürtler ve Türkler İslam temelinde anlaşacak ve Türkiye bölge gücü olacak’ dendi. Ama hâlâ ortada hiçbir şey yok.  

 

Türkiye’nin rakiplerinin bunu kabul etmesi mümkün değil. AKP kendini dev aynasında görüyor. Peki anlaşamayınca ne olacak? Anlaşamadık biz savaşmaya devam edeceğiz mi diyecekler? Toplumun siyaseti ciddiye alması gerekir. Siyaseti ciddiye aldığımızda da bu tabloya bakıp "dur" dememiz gerekir. Yönetime talip olanların ciddi olması gerekir.  

 

CHP’ye ‘gayriciddilik’ eleştirisi: ‘Böyle muhalefet yapılır mı?’ 

 

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı belirleme yöntemine çok şaşırdım. Ciddi bir parti ise, böyle bir aday belirleme yöntemi olabilir mi? İnternetten denedim, gerçekten üye olunabiliyormuş. Şu an isteyen üye olup oy kullanabilir yani. Kırmızı kart meselesi de öyle.  

 

CHP Filistin'de, Gazze’de katliam başladığında iktidarın siyasal islamcılığı ve Filistin’de İslamcıların öne çıkması nedeniyle ortalamacı yaklaşmaya çalıştı. Şimdi CHP, AKP biraz sırtını dönünce Filistin için eylem yapmaya kalkıştı. Bir CHP yöneticisi "Nehirden denize özgür Filistin" diyerek çağrı yaptı. CHP İsrail devletini tanımıyor mu? Bu gayriciddiliktir.  

 

Sabahtan akşama İmamoğlu mu yener Mansur Yavaş mı yener Erdoğan’ı diye tartışıyorlar. İmamoğlu’nun görüşlerini bilmiyoruz. Önemsemiyorlar da. Bir de hayat pahalılığını dile getiriyorlar. İktidara aday olan dile getirmez. Nasıl çözeceğini anlatır. 

 

Filistin, Ukrayna, Suriye, hayat pahalılığı bunlar ciddi meseleler. Bunların hiçbirisine dair bir perspektif veya çözüm önerisi sunmuyorlar. AKP şimdi yerel yönetimler üzerinden sıkıştırıyor CHP'yi. Yolsuzlukları bulup çıkarıyor, savunamıyor kimse. "Onlar da yapıyor" diye savunulmaz bu. 

 

 

‘Kimse bize İmamoğlu- Mansur Erdoğan’ı devirecek siz de gelin demesin’ 

 

Muhalefet "Bereket Mehmet Şimşek geldi ama üstünde çok baskı var" diyor. Böyle muhalefet yapılır mı?  Mehmet Şimşek bu memleketteki bütün hayat pahalılığının, yoksulluğun, çilenin sebebidir. İmamoğlu mu Mansur mu sorusu soruluyor da "AKP’nin ekonomi politikalarının sorumlusu Mehmet Şimşek'i neden savunuyorsunuz" niye sorulmuyor? 

 

Bu holding tarikat düzeniyle sonuna kadar kavga edeceğiz. Kimse bize İmamoğlu-Mansur Erdoğan'ı devirecek bakın herkes birleşti siz de gelin demesin. "Erdoğan bir gitsin" demesin. Bir 20 yıl daha cehalete hayat pahalılığına mahkûm mu olacağız? Bu ülkenin halkın kahramanlaşmasına ihtiyacı var, bir kişinin kahramanlaşmasına değil. Tek adam rejimi diye bir kavga var Erdoğan için. Dürüstçe soruyorum izlediğinizde başka tek adamlar görmüyor musunuz? “Ben, ben” diyenler. Düzen bunu istiyor çünkü. 

 

Genel başkanlar neden kongrelerde seçilir? Tek adam rejimi devam etsin diye kongre seçiyor. Kongre delegelerinin kendi oylarıyla seçtiği bir kişi diğer bütün kurullardan üstün olur. O yüzden de sabah akşam o lider dinlenir. Şimdi üç lider çıktı o biraz kafaları karıştırdı. Peki o zaman Erdoğan mı sadece tek adam burada?  

 

Bu ülkenin halkın kahramanlaşmasına ihtiyacı var, bir kişinin kahramanlaşmasına değil. Bu nedenle örgütlülük diyoruz. TKP iki durumla gündeme geldi yakın zamanda. Halk TV’den gazetecilerin gözaltısı ve otel yangını. Halk TV’nin 1 milyon izleyicisi vardır. CHP de TKP de çağrı yaptı Halk TV önüne. Nasıl topladı TKP o kadar kişiyi bir anda? Çünkü örgütlüyüz. Bir kahramanımız yok, kahraman aramıyoruz, kahramanlık peşinde koşmuyoruz. 

 

Bu sorular doğru sorular, bizim artık ayağa kalkmamız kendi kaderimizi elimize almamız gerek duygusuyla çıkılmasını isteriz. Böyle zamanlarda umut çok hızlı çoğalır, TKP de umudun adresidir. 

 

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan’ın değerlendirmelerinin ardından etkinlik Grup Memleket'in müzik dinletisiyle son buldu. 

 

Neafoni 

HABERİN FOTO GALERİSİ

0 Yorum Yapılmış

Habere Yorum Yap

İLgili Haberler
Neafoni haber / 7.02.2025 22:01:46
Skyland'a nasıl gidilir?
Neafoni haber / 5.01.2024 02:44:17
Melih Murat Ertem kimdir?
Neafoni haber / 27.08.2023 15:46:29
"Çocuk yoksulluğu bir halk sağlığı sorunudur"

© © Neafoni HABER. Tüm Hakları Saklıdır. Haberlerimiz Kaynak Gösterilerek Kullanılabilir